Mavi Gözlü Kızın Güneşli Rüyaları
Öyle kocaman mavi gözleri vardı ki, kimse adını söylemezdi. Herkes için ‘Mavi Gözlü Kız’dı adı. Her zaman çiçeklerle çeşitli oyunlar oynar, her fırsat bulduğunda bahçeye koşar, çiçeklerin arasında düşlere dalardı.
Skip to content
Öyle kocaman mavi gözleri vardı ki, kimse adını söylemezdi. Herkes için ‘Mavi Gözlü Kız’dı adı. Her zaman çiçeklerle çeşitli oyunlar oynar, her fırsat bulduğunda bahçeye koşar, çiçeklerin arasında düşlere dalardı.
Eskiciiii, eskiler alıyorum, eskiciiiiiii! Eskici, bakar mısın? Buyurun ablacım? Eskilerim var vermek istiyorum, alır mısın? Tabii alırım, işimiz bu. Neler var? Sorma, epey şey var. Ne çok biriktirmişim. Çok mu? Hepsini mi vermek istiyorsun? Alırsan hepsini.
Genel olarak mandala, şekilleri belli bir düzene göre çizmek, boyamaktır. Mandala merkezden başlayarak dışa doğru daireler halinde genişleyen şekillerden oluşur. Her şeyin mistik merkezini sembolize eden mandalalar, meditasyon yöntemi olarak da kullanılır. Kelime anlamı 'çember' dir. Mandalayı çizen kişi, çizdiği mandalayla hayatını sembolize eder. Dolayısıyla gelişen, farklılaşan mandalaların hayattaki yolumuz olduğunu düşünebiliriz.
Bilinç, açıklanması ve mutabık kalınması zor bir kavram. Belki de bu nedenle, çok çeşitli açıklamalar, tanımlamalar yapılmış bilinç ile ilgili. Üstelik her bir açıklama ayrı bir makale konusu olabilecek derecede derin. Her bir tanımın, bütünün farklı fasetlerini yansıttığı düşüncesi ve..
Evimde yalnızdım. Güzel bir akşam olacağını umuyordum. O sırada kapının çalındığını duydum. Kimseyi beklemiyordum. Zaten çat kapı kimse gelmezdi evime. “Kim o?” diye sorduğumda aldığım cevap ile irkildim. Gerçekten o olabilir mi? diye düşündüm.
Aralık ayının sonlarını yaşadığımız şu günlerde, akşam evde camın önünde oturmuş, dışarıyı seyrediyordum. Kar yağıyordu. Kar tanecikleri sokak lambalarının ışık yansımalarına ritim tutarak dans ediyor..
Çocukluğumuzda bu gibi bilmecelerle zihin oyunları oynardık. Çok eğlenirdik. Grupta kimler varsa yeni yeni bilmeceler bulur, kimsenin bilemeyeceği bilmeceler söylemeye gayret ederdik. Bazılarını bilir heyecanla hep bir ağızdan bağırarak söylerdik.
Muavin boğuk sesiyle “yarım saat ihtiyaç molası” diye bağırınca irkilerek uyandı yarım yamalak uykusundan. Belli belirsiz ve renksiz rüyasında da otobüs yolculuğu yapıyordu. Gecenin derin karanlığını cılız mum misali aydınlatan ışıklarıyla pek de köhne ve küçük bir mola istasyonuna benziyordu durdukları yer. Otobüsten inip esneyerek ağaç altında bir masaya ilişti.
Yine gelmişti ayrılık vakti. Birazdan çıkacaktı evden. Cepheye gidecekti. Evdekilere söylemeden… Nasıl söylesindi, nasıl izlesindi annesinin gözlerinden akıtamadığı yaşların çizgilere dönüşmesini o güzelim yaşlı yüzünde. Yaşlanmıştı annesi, dayanamazdı vedalara yüreciği. Ama belli de etmezdi. En onurlu çaresizlikti onunkisi.
Psikolojik sağlamlık; bireyin olumsuzluklarla, önemli değişikliklerle ve tehdit edici durumlarla karşılaştığında bunların üstesinden gelebilme kapasitesi olarak tanımlanmaktadır ve 'yılmazlık' olarak da adlandırılır.