‘Karbon Ayak İzi‘, bireylerin tüketim alışkanlıkları ve faaliyetleriyle doğaya ne kadar zarar verdiğini ortaya koyan bir değerlendirme ölçeğidir.
Harvard Halk Sağlığı Merkezi’nden Gregory Norris tarafından tanımlandığı üzere ‘El İzi‘ kavramı ise, bireysel uygulamalarla karbon ayak izini küçülterek doğal kaynakları korumaya destek olan faaliyetleri değerlendirme ölçeğidir.
Araba yerine bisiklet kullanmak, geri dönüşümü alışkanlık haline getirmek, tüketim alışkanlıklarımızda sadeleşmek ‘El İzi’ne örnek olabilir.
‘Bilinç İzi‘ kavramı ise İnsanlık Güneşi Vakfı ‘Bilinç Benimle Başlar’ projesi tarafından türetilmiş bir terimdir. Bilinç izi, gerek ayak izinin gerekse el izinin kök nedenleri olan duygu ve düşüncemizle, davranış ve eylemimizle çevremizde bıraktığımız İZ’dir. Bilinç izimiz, farkındalık seviyemizi, insana, çevreye ve dünyaya nasıl bir bilinçle yaklaştığımızı ve bunlarla olan karşılıklı etkileşimimizi gösterir.
‘El İzi’miz de bilinç izimizin ürünüdür. Örneğin, doğayla bir bütün olduğumuzun farkındalığıyla hareket edebilmemiz ‘Bilinç İzi’miz, ‘Karbon Ayak İzimizi’ azaltabilmek için ağaç dikmemiz ise ‘El İzi’mizdir.
Bireysel olduğunu düşündüğümüz her değişim ve gelişim aslında toplumdaki, çevremizdeki değişim ve dönüşümün başlangıcıdır. Bu şekilde bıraktığımız her ‘Bilinç İzi’ birbiriyle bağlanarak bütünü etkiler ve geleceğin tohumlarını atar.
Kendimizle ilgili algımızı değiştirerek değerimizi fark etmemiz, böylece yeni bakış açılarına sahip olmamız toplumu, çevreyi ve bütünü doğrudan etkiler.
Kendine değer katan insan, içinde bulunduğu topluma, çevreye ve geleceğe de değer katar.
Hande ERYILMAZ, 03 Mart 2020
Bu makale “Bilinç Benimle Başlar Projesinin”
HEPİMİZ Serisinden esinlenerek kaleme alınmıştır.