Günümüzün önemli bir kısmını OTOMATİK PİLOT’ta yani aslında bilinçsiz yaşarız. Bu süreçte ne düşündüğümüze, hissettiğimize ve nasıl davrandığımıza dikkat etmeyiz. Gün içinde olup bitenin çok da farkında olmadan otomatik pilotumuz ne yapmamız gerektiğine çoktan karar vererek yanıt verir ve günlük gereksinimlerimizi bir anlamda karşılamış olur. Biz detayların pek de farkında değilken, bizi gideceğimiz yere (eve, işe, markete, arkadaşımıza) götürür, evi temizler, acıktığımızda bizi doyurur, hatta yapacağımız yemeği bile bitirmiş olabilir biz farkına varmadan…
Geçirdiğimiz gün ne kadar rutini bol, yoğun ya da stresli ise otopilotumuz da bir o kadar aktif çalışıyordur. Aslında, enerjimizi korumaya ve hayatımızı kolaylaştırmaya yönelik çok sağlıklı bir sistemdir. Düşünsenize her gün yaptığınız çayı nasıl yapacağınızı hatırlamamak ya da kullandığınız arabayı nasıl kullanacağınızı her seferinde sıfırdan düşünmek ne kadar eziyetli bir durum olurdu bizler için…
Bizler otomatik pilotun kontrolündeyken; o an yaşadığımız deneyimin ne olduğunun farkındalığından uzak, aslında etki-tepki mekanizmasının içine sıkışmış, cansız ve benzer cevaplarla dolu deneyimler yaşarız. Bu nedenle otomatik pilotun kontrolü ele aldığını fark edebilmek ve direksiyonun başına farkındalığımızı getirmek çok önemlidir. Andaki dikkatimizi yaptığımız şey her ne ise ona yargısız ve yorumsuz bir şekilde odaklayabilmek hatırlamamız gereken tek şeydir.
“Uyaran ve tepki arasında bir BOŞLUK vardır ve o boşlukta bizim tepkimizi seçme özgürlük ve kudretimiz yatar. Tepkimizde de GELİŞME ve ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ saklıdır.” Victor Frankl
Gül Çınar YILMAZ, 25 Şubat 2020
Bu makale “Bilinç Benimle Başlar Projesinin” BEN Serisinden esinlenerek kaleme alınmıştır.
Bir Yorum
Yorum yazabilirsiniz
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Gülcüm, Harika bir yazı olmuş .Gönlüne Emeğine sağlık🙏